Almanya`daki üçüncü nesil göçmen çocuklarιn genel durumu

  1. Giriş

Almanya geçtiğimiz yarιm asιrda önemli bir göç ülkesi haline gelmiştir.1 Bu durumu en iyi eğitim sistemi kanıtlamaktadır: 0-18 yaş grubunda her 3 kişiden biri göçmen kökenlidir. Almanya’da göçmen gençlerin çoğunluğunu ikinci ve üçüncü nesil göçmen çocuklarι oluşturmaktadır. 2008 yılı itibarıyla 81 milyon olan Almanya nüfusunun % 19’u göçmen veya göçmen kökenlidir.2 Bunlarιn içerisinde en büyük paya % 17,7 ile Türkler sahiptir.3 Doğu Avrupa’dan göç eden Alman asıllılar da dahil olmak üzere 15 milyon göçmen belli derecelerde entegrasyon sıkıntısı çekmektedir.4 Genelde sorgulanan konulardan birisi göçmen çocuklarιn Alman toplumuna entegrasyonunu sağlamak için ne yapιlmasι gerektiğidir. Peki nedir Almanya’daki göçmen çocuklarιn durumu ve sorunları? Işte bu yazıda Almanya’daki göçmen çocuklarιn durumuna ve sorunlarına değinip, sorunların çözümüne yönelik alınan bazı tedbirleri ve önerileri açıklamaya çalışacağım.

  • 2. Göçmen kökenli çocuklarιn eğitim durumlarι ve çözüm arayιşlarι

Eğitimin ve bilginin önemi sürekli artmaktadır. Ne yazιk ki, Alman Eğitim Sistemi göçmen kökenli çocuk ve gençlerin ihtiyaclarιnι karşιlamakta yeterli adιmlar atamamιştιr. Göçmen öğrencilerin önemli sorunlarι arasιnda;

  • Eğitimde fιrsat eşitsizliği

  • Dil ve kültür engeli

  • Okuldan mesleğe geçiş sürecinde zorluklar

gelmektedir.

  • 2.1 Fιrsat eşitsizliği ve ayrιmcιlιk

PISA araştιrmasιna göre göçmen çocuklar Alman yaşιtlarιna göre dezavantajlι durumda: “Eğitimden ayrιlma yaşι ve yüksek öğretime devam oranlarι daha düşük“. Alman Eğitim Sisteminde çocukların okul seçimleri daha ilkokul dördüncü sınıfta gerçekleşmektedir. Çocuklar, notlarına göre Gymnasium, Realschule veya Hauptschule diye adlandırılan okullara gönderilmektedir. En başarılı öğrenciler, Gymnasium denen okullara giderken durumu ‘iyi’ olan öğrenciler, Realschule denen okullara devam ederler.5 İlkokul sonunda başarı durumları iyi olmayan öğrenciler ise Hauptschule denen okullara giderler. Bu okullar göçmen gençlerinin en yoğun şekilde gittikleri okullardır. Hauptschule okuyan öğrenciler, okulu bitirip meslek hayatına atılmayı arzularlar.6 Onlar için üniversite yolu teorik olarak her ne kadar açık ise de gerçekte neredeyse tamamen kapanmıştır. Hauptschule diplomaları göçmen öğrencilerin genellikle aldıkları diplomalar. Göçmen çocukların Realschule ve Gymnasiumlardaki katılım oranı Almanlarla karşılaştırıldιğında düşük bir oranda. Ilkokulda, okuduklarι sιnιfι tekrarlayan göçmen çocuklarιn oranιnιn, Alman çocuklarla kιyaslandιğιnda, çok daha yüksek olduğu göze çarpιyor. Üniversiteye gitmek veya iyi bir meslek yeri bulmak için alınması gereken “Fachabitur” veya “Vollabitur” denilen lise diplomalardaki başarı oranı düşük bir seviyede. PISA aynι zamanda toplumsal koşullar aynı olduğunda göçmenlerin Almanlar kadar başarılı olduğu sonucuna varιyor. Yani başarı kökene değil, koşullara bağlı.

  • 2.2 Dil ve kültür engeli

Çocukların entegrasyonları için en önemli koşul ise ‘lisan bilme’ özelliğidir. Dili yeterince konuşamamak diğer gruplarla (toplumla) kaynaşmayι zorlaştιrmaktadır.7 1970li ve 1980li yιllarda göçmenlerin Almanya’da kalιş süreleri uzadιkça uyum sorununun en geç gelecek nesillerle ortadan kalkacağı düşüncesi yaygιndι. Dolayιsιyla da uyum için özel bir çaba gerekli görülmemekteydi. Bunun bir örneği bugün Alman öğretmenlerinin okullarda giderek artan göçmen öğrencilerle sorun yaşamasιdır. Okul çalιşanlarι, göçmen çocuklarι anlamamakta ve onlarι teşvik etmekte zorlanmaktalar. Daha da önemlisi ailelerine ulaşmakta güçlük çekiyorlar. Genelde önemli bir sorun ya da yakınma olduğunda velilerle görüşülmekte. Son yıllarda göçmen çocuklarιn eğitim başarılarını arttırmak için velilerin de bilinçlendirilmesi gerektiği kanısına varılmıştır. Bu nedenle örneğin “Annem almanca öğreniyor” (Mama lernt deutsch) programι kapsamιnda okullarda yeterli Almanca bilmeyen anne babalara Almanca dersleri verilmekte. Bu gibi özel kurslarιn amacι hem aileleri Almanca öğrenmeye özendiren hem de ailelere erişimi sağlamak. Ancak uyum için sadece dil öğretmek yeterli değil. Almanya’nιn çok kültürlü bir ülke olmasι toplumun tüm alanlarιnι bu olguyu dikkate almasιnι gerektirmekte. Farklι kültürlerin getirmiş olduğu zenginliği ve davranιş biçimlerini (kalιplarιnι) dikkate almayan eğitim sistemi, veli/öğrenci – öğretmen ilişkisinde yanlιş anlaşιlmalara ve çatιşmalara yol açmaktadιr. Daha da önemlisi göçmen çocuklarιn kültürlerarasι potansiyelini (iki dillilik vs.) görmezlikten gelmektedir.8 Eğitim uzmanlarι tarafιndan verilen tavsiye ise daha çok göçmen kökenli öğretmenlere ihtiyaç duyulmasι ve yetiştirilmesi yönünde. Buna paralel olarak öğretmenlere yönelik kültürlerarasι seminerlerin hazιrlanmasι ve bunun aynι zamanda müfredata girmesi de tartιşιlmakta. Öğrencilerin sahip oldukları etnik ve kültürel yapı da dikkate alınarak, mevcut okul ve öğretim konseptlerinin değiştirilmesi gündemde tartışılan konulardır.

  • 2.3 Okuldan mesleğe geçiş sürecinde zorluklar

Uyumun sağlanmasι sadece göçmenlerin değil, tüm toplumun görevidir. Göçmen gençleri arasιnda meslek eğitimi görenlerin oranı gittikçe azalmakta: %34 (1994), %28 (2002), %25 (2005). Almanlarda bu oran %65 (2005). Eğitim ve öğrenim oranının düşüklüğü iş bulmakta zorlukla karşılaşılmasına sebep olmaktadır. Göçmen çocuklar meslek seçimlerinde geç davranıyorlar, kendilerine uygun meslekleri seçmekte zorluk çekiyorlar ve az sayıda meslek dalına yoğunlaşıyorlar. PISA araştιrmasιna göre Almanya da yaşayan göçmen gençlerin meslek yeri bulamamanın yanı sıra bir de meslek eğitimi sonrasında iş yeri bulma sorunu da mevcut. Göçmen kökenli gençlerin sürekli bir şekilde dışarıda kalmasını engellemek için okuldan mesleğe geçiş döneminde bu gruba uygun teşvik tedbirleri alınmalıdır. Meslek eğitimi veren işletmeler, okullar, gençler, veliler ve göçmen örgütlerinin işbirliği önemli bir başarı faktörüdür. Fırsat eşitliği ve toplumsal uyum adına, meslek öğreniminin önündeki engeller kaldırılmalı ve göçmenlerin sahip olduğu potansiyelin işletmeler tarafından kullanımı kolaylaştırılmalıdır.

  • 3. Sonuç

Bilindiği gibi iş bulma umuduyla 1960 ve 70`li yıllarda Almanya’ya giden “Gastarbeiterlerin” yani “Misafir” işçilerin birkaç yιl çalιştιktan sonra Türkiye’ye geri dönme planlarι gerçekleşmedi. Göçmen çocukların bazı konularda eksiklikleri olduğu açıktır. Onların eğitim alanιnda yoğun karşılaştıkları sorunlar arasında aileleri tarafından yeterince desteklenememek, dil sorunu, okulların ve öğretmenlerin tek kültürlü olması ve dolayısıyla farklı kültürlerden gelen göçmen çocukların ihtiyaçlarının yeterince dikkate alınmamasι. Ancak, bu eksiklikler yeteneklerinin ortaya çıkmasına engel değildir. Almanya’nιn göçmen öğrencilerin eğitim ve öğretimine ilişkin olarak bugüne kadar geliştirdiği politikalar göçmen işçilere yönelik politikalar ιşιğιnda belirlenmiştir. Eğitim politikasιnιn göçmen öğrencilere gerçek anlamda şans eşitliği sağlayabilmesi için bahsedilen konularιn dikkate alιnarak yeniden düzenlenmesi gerekir. Neden? Çünkü Alman nüfusunun giderek yaşlanması göçmen gençlerin potansiyellerinin algılanıp kullanılmasını ve onların yeteneklerinin daha da iyi değerlendirilmesini zorunlu hale getirmiştir.

1 Alman devleti bu gerçeği 2000 yιlιnda çιkartιlan yeni vatandaşlιk yasasιyla resmen kabul etmiştir.
2 „Göçmen kökenli“ kavramı yabancι uyruklu vatandaşlarι ve alman vatandaşlığına geçmiş göçmen kişileri ve Doğu Avrupadan göç eden alman azιnlιk gruplarιnı; onların çocuklarını kapsamaktadır. Her yabancι göçmen kökenli sayιlιr ama hukuk bakιmιndan her göçmen kökenli yabancι değildir.
3 Almanya’da Türkiye’den göç edenlerin % 48’i Almanya’da doğmuştur.
4 Sorun göç sorunundan çok entegrasyon sorunudur. Oysa Almanya’ya göç eden göçmen sayιsι yιllardιr sürekli gerilemektedir.

5 Bazı eyaletlerde, Gymnasium, Realschule, Hauptschle üçlü ayrımı yapılmayıp, çocuklar Gesamtschule denen tek bir okula gönderilmektedirler. Bu okulların farkı farklı seviyede öğrencilerin ayrı ayrı okullara gönderilmesi yerine, hepsinin tek bir okulda toplanıp fakat ayrı ayrı sınıflara gönderilmesidir.

6 Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Hauptschule
7 Alman toplumuna uyum sağlayamamak ve gelecekte paralel toplumlarιn oluşmasιnι engellemek adιna bazι alman siyasetçileri daha da ileriye giderek yeterli almanca dil bilgisi olmayan çocuklarι ilk okula alιnmamasι önerisini getirmişlerdir.
8 Örneğin göçmen çocuklarιn % 20’nin okulu diploma almadan terk ettikleri 2006 yιlι için Bilim Merkezi Berlin (Wissenschaftszentrum Berlin, WZB) tarafιndan saptanmıştır. Araştιrmaya göre bu başarιsιzlιğιn temelinde dil yetersizliğinden çok öğretmenlerin göçmen öğrencileri başarιsιz olduklarιnι düşünmeleri yatmaktadιr. Öğretmenlerin göçmen çocuklarda düşük performans göstermelerini beklemeleri göçmen çocuklarιn başarιsιz olmalarιna neden olmaktadιr araştιrmaya göre. Öğretmenlerin bu (gizli) tutum ise çoğu zaman öğretmenlerle velileri karşι karşιya getirmektedir.

Kaynak: Schulleistungen von Ausländerkindern: Die zweite Generation wird abgehängt (15.05.2006), http://www.spiegel.de/schulspiegel/wissen/0,1518,416184,00.html