Ah Şu Kıdem Tazminatı Olmasa …

Bir yasa tasarısı gündeme getirildiğinde, öncelikle dönemin özellikleri gözönüne alınarak değerlendirilmelidir. İçinde bulunduğumuz dönemin karakteristik özelliklerini şöyle sıralayabiliriz :

  1. Kazık Daima Vatandaşa.
  2. Günü birlik yaşa, yarını düşünme.
  3. İnsanları açlık korkusu ile terbiye et.
  4. “Daha fazla kar” için yapılmayacak yoktur.
  5. “Daha fazla istihdam”dan kaçmak en iyisidir.
  6. Örgütlenmenin kırıntısını gördüğünde ezeceksin.
  7. Dev gibi olumsuzlukları saklamak için, küçük olumlulukları vatandaşın gözüne sokacaksın vs.

Bugünlerde yeniden kıdem tazminatına bir çeki düzen vermek amacıyla ortaya sürülmeye çalışılan bir yasa tasarısı var. Yukarıda sıraladığımız, dönemsel özelliklerin ışığı altında, bu yasa tasarısından, işçiler lehine bir kazanım beklemek olanaksızdır. Böyle bir “sözde yenilenmenin” bir tek bir kazananı vardır; o da “işveren”lerdir. Ne gerekçelerin ve ne de maddelerin ayrıntısına girmeden baştan masayı oturmayı reddetmek en doğrusudur.

Başını Kuma Gömenler Ülkesinden Eski Masallar

Masal bu ya. Dünyanın bir köşesinde, bir tehlike gördüğünde ya da korktuğunda “başını kuma gömenler ülkesi” varmış. Daha önceki yazımı okuyanlar bu ülkenin özelliklerini anımsayacaklar ve yine tıpkı Türkiye’deki gibi diyecekler.

Neyse ki, bunun ayrıksı durumları (istisnaları) var. Ve bu ayrıksı durumlar, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına kadar dayanıyor.

Bu eski masalları size ulaştırmak için, “başını kumdan çıkaran” ve “canavar”larla mücadele edenlerin portrelerinden yararlanacağız.

Kayıp çocukluk, ipotekli gelecek…

Boko Haram örgütü, çocuklara yönelik vahşiliklerinde, sınır tanımıyor. Bu örgüt Nijerya’da, 10 yaşındaki bir kız çocuğun üzerine yerleştirdiği bombaları, bir Pazar yerinde patlatarak, çocukla birlikte 20 kişiyi daha öldürmüş ve patlamada bir o kadar kişi de ağır yaralanmıştır.i Görgü tanıkları, bu küçük kızın, patlamadan önce, olacaklar hakkında hiçbir fikrinin olma olasılığının bulunmadığını söylemiştir.ii

Geleceğin Yeniden Hayalini Kur*

* UNICEF Dünya Çocuklarının Durumu Raporu 2014

**

UNICEF, her yıl, dünya genelinde çocukların durumuna ilişkin bir rapor yayınlamaktadır. Bu yazı, UNICEF’in “geleceğin yeniden hayalini kur” başlıklı en son raporununi özet bir çevirisidir. Rapor, öncelikle, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyar kişiyi bulacağını ve bunun 2,6 milyarının 18 yaş altı çocuklardan oluşacağı saptamasını yaparak başlamaktadır. Bugünün çocuklarının, örneğin, 25 yıl önce söz konusu bile olmayan olanaklara sahip olarak dünyaya gelmesine karşın, bunlardan yararlanma konusunda fırsat eşitliğinin olmadığına vurgu yapılmaktadır. En temel ve de çocukları birçok olanaktan yararlanmaktan alıkoyan sorunlardan biri, çocukların yasal nüfus kaydının bulunmamasıdır. Dünyaya gelen her üç çocuktan birinin nüfus kaydı yapılmamaktadır.

Çocuklara dair haberlerden çocuklar haberdar mı?

Dünya genelinde çocukların içinde bulunduğu kötü koşullar hakkında birçok basın-yayın organında sayısız haber yer almaktadır. Acaba bu haberler çocuklara ilişkin çıplak gerçekliği ortaya koyuyor mu, yoksa gerçekliği yerleşik birtakım bakış açılarının kavrayış biçimine uygun olarak ortaya koyup çocuklar ikinci plana mı itiliyor?

İş Sağlığında Dört Yönetmelik ve İşyerinde Doktor

İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ

İş Sağlığında Dört Yönetmelik ve İşyerinde Doktor

İşveren, işyerindeki sağlık ve güvenlikten tümüyle sorumludur. Bu sorumluluk hiç bir şekilde devredilemez. Ama bu her şeyi, işverenin bilmesi ve uygulaması anlamına da gelemez. Sözgelimi, işçilerin sağlık durumlarının gözetimi için, “tıp öğretimi” gerektiğine göre, bunun için bir yardımcı tutması zorunludur. İşte işyeri hekimliğıi bu zorunluluktan doğmuştur.

İşyerlerinde işyeri hekiminin, işverene yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde yardımcı olması konusu değerlendirirken üzerinde durulması gereken “olmazsa olmaz” özellikler şunlardır :

Bir Barış Çağrısı : Damdan Düşen Halden Bilir

Bir Barış Çağrısı :

Damdan Düşen Halden Bilir.

Nasreddin Hoca, “Damdan Düşen, Halden Bilir” sözüyle, deneyimleri gözardı edenleri eleştirir; onların getirdikleri çözümlerin yetersizliğini vurgular. İki büyük dünya savaşı yaşamış olan Dünya’nın bu acı deneyimi, bir çok dersler çıkarılan bir evredir.

Barış ie ilgili en önemli üç belge hemen 2.Dünya Savaşı’nın sonunda imzalandı. Her satırı derslerle dolu ve bir daha savaş olmamasının yolunu gösteren belgelerdi bunlar:

TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZ

“Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü” Dergisi, Aralık-Ocak-Şubat 2014-2015 No.33

TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZ

(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Genel Yönetmeni)

Sağlık alanında çalışanlar doktoru olsun, hemşiresi olsun, ebesi olsun, bir çok sağlık ve güvenlik tehlikesi ile karşı karşıyadır. Ama bunlara karşı alınacak önlemleri, tek başına, onun düşünmesi ve uygulanması için kovalaması beklenmemelidir. Bundan ötürü, onun “kendi söküğünü dikemeyeceğini” başlık olarak seçtik. Sağlık çalışanlarının karşı karşıya oldukları sağlık ve güvenlik tehlikelerini tanımlayıp, değerlendirmek ve insanı etkilememesi için alınması gereken önlemleri önermek ve aldırtmak, “işveren tarafından görevlendirilen” ve “çalışanlar-çalışan temsilcileri tarafından denetlenmesi gereken” işyeri hekimleri ile iş güvenliği uzmanlarının görevidir.

İfade ve Hak Arama Özgürlüğü

İfade ve Hak Arama Özgürlüğü

GENÇLİK FEDERASYONU

2. GENÇLİK KURULTAYI PROGRAMI

YÜZYÜZE VE ŞİDDETSİZ…

ÖRGÜTLENME, TOPLANMA, GÖSTERİ, İFADE,

HAK ARAMA ÖZGÜRLÜKLERİ ve TEHLİKELERİ…

(14 Kasım 2013, Ankara)

Kişinin kendi kafasından geçeni duyurması bireysel bir eylem – bireysel bir özgürlük sanılır. Bu böyle değildir. Toplum bireylerinin düşüncelerini açıklamalarında “kamu yararı” vardır ve toplumsal yaşamın “olmazsa olmazı”dır.

I.BÖLÜM

2014 İş Kazalarının Maliyeti

2014 İş Kazalarının Maliyeti

Ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili, oldum olası, eksik bilgilerimiz olmuştur. Bunun başlıca nedenleri, kayıt dışı istihdam, gözden kaçırma çabası ve sosyal sigorta yasalarındaki tanımlarındaki sınırlılıklardır.

Kayıt dışı istihdam vs nedeniyle “ölüm” dışındaki iş kazalarıyla meslek hastalıkları kolayca gözlerden kaçırılabilmektedir. Sosyal güvenliğin kapsamı ve özellikle farklı kümelere (5510 sayılı yasa, madde 4-a,b,c), farklı normlar uygulanması da, kapsam konusunda önemli sınırlılıklar getirmektedir.

SGK istatistiklerinden söz ettiğimiz zaman, özünde yasanın 4-a olarak nitelenen ücret karşılığı çalışanlara (eski SSK), ilişkin iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili bilgilerle karşılaşmaktayız. Öte yandan, iş kazalarının görünür karakterine karşın, meslek hastalıklarının gizli ve yıllar sonra ortaya çıkabilen karakteri dolayısıyla, çoğu meslek hastalığı tanı konulmadan gözlerden kaçıp gitmektedir.

“Ya Ben Çocuk Değilim, Ya Siz Büyük Değilsiniz”

Ya Ben Çocuk Değilim, Ya Siz Büyük Değilsiniz”

İnsan beyni ve onun uzantısı olan emeği, insanlığın en önemli hazinesi olma özelliğini sürdürüyor.

“Bilgi paylaşıldıkça zenginleşir” ilkesinden yola çıkarak, geniş kitlelerin, en iyi ve en ileri eğitimi alması beklenirken gördüğümüz şudur : Günümüzde, iktidarların sınıf temelli yaklaşımları, eğitim sistemini “toplum için” olmaktan çıkarıp, “siyaset ve küresel çıkarlar” için alet olmaya itmektedir. Seçilmiş beyinlerin ileri eğitimi, beyin gücünü küreselleşmenin merkez ülkelerine çekerken (tıpkı zenginlikleri olduğu gibi); kitlelerin büyük bölümü eğitilirmiş gibi yapılmaktadır.

Bu aldatmacanın farkına varan genç beyinlerimiz, bireysel kurtuluş olanakları aramaktadır. Eğer aileniz dar gelirliyse ve size başka bir seçenek sunulmamışsa, kısa yoldan yaşama atılmak zorundasınız. Meslek liselerine ulaşamıyorsanız, erken yaşta çalışma yaşamına atılıp; hem günü kurtarmak ve hem de geleceğinizi kurmak zorundasınız. Ne pahasına olursa olsun çalışmak zorundasınız.

İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİNDE HÜKUMETİN ÇIKMAZI : İŞÇİ SENDİKALARI

İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİNDE HÜKUMETİN ÇIKMAZI :

İŞÇİ SENDİKALARI

Avrupa Birliği Çerçeve Direktifi’nin (89/391) üzerinde ağırlıkla durduğu iş sağlığı güvenliği sorunlarının çözümünde işçi katılımı, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ve sonrasında hakkettiği yeri bulamamıştır.

6331 sayılı yasa hala iş sağlığı güvenliği sorunlarının çözümünde tepeden inmeci yaklaşımların başarılı olacağına inanmaktadır (Yasanın diğer çıkmazları için bakınız: Fişek A.G. : YENİ DÖNEMDE (6331 s.k.sonrası) DEĞERLENDİRMELER, Çalışma Ortamı Dergisi Sayı : 130-132, Eylül 2013-Şubat 2014 ve www.isguvenligi.net) Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) iş müfettişlerinin ceza tehdidinin, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının işyerindeki “tek yanlı ve buyurgan” çabalarının, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önüne geçeceği varsayımı, yasa koyucuda da vardır.

Www.isguvenligi.net aracılığı ile yaptığımız ankette konuyla ilgilenenlerin bu beklentiye kapılmadıkları anlaşılmaktadır. “Tek başına işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdamının sağlanması, işyerlerinde iş kazalarıyla meslek hastalıklarının önüne geçer mi?” sorusuna verilen yanıtların dağılımı şöyledir (Erişim : 10 Kasım 2014) :

SOSYAL İYİLİK HALİ

SOSYAL İYİLİK HALİ

Hastalık, tıp bilimini ilgilendirir. Bırakalım doktorlar uğraşsın. Ama sağlık, hem tıp bilimlerinin ve hem de sosyal bilimlerin önemli bir konusudur. Çağdaş sağlık anlayışının en olgun tanımını, 1948’de imzalanan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Anayasası’nda buluyoruz. Bu aynı zamanda 1961’de yayınlanan “Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun”da da yinelenmektedir. Şöyle diyor : “Sağlık, yalnızca hastalık ve sakatlığın olmayışı hali değil; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik halidir”.

Burada önemle üzerinde durulması gereken nokta, tek başına bedensel ve ruhsal iyilik halinin, “sağlıklı” olmak için yetmemesidir. “Sosyal iyilik hali” ile tamamlanması zorunludur. Bunu yapmak için, önce sosyal iyilik halinin ne olduğunu aydınlatmaya çalışalım.

Asgari Ücret Yarışında Kaybeden İşveren Olmayacak

SORU : Asgari ücretin 1300 TL olması olgusuna nasıl bakıyorsunuz?

YANIT : Bugün asgari ücretin yükseltilmesini bekleyen geniş bir kesim var. Çok zor koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar ve böyle bir adımdan mutluluk duyacaklar. Bu insani açıdan bizi de mutlu eder.

Bu kesimin özelliği şudur: Örgütsüzdürler ve siyasal partilerin seçim öncesi vaadlerinden, büyük ölçüde etkilenerek, oylarını yönlendirmektedirler.

Asgari ücret tespit komisyonunun yapısına baktığımız zaman, siyasal iktidar, hangi “sınıf esasına dayanan örgüt”ün (işverenler ya da işçiler) yanında yer alırsa, onun istemlerinin kabul edildiğini görürüz. Yıllardır, işçi sendikalarının istemleri hep göz ardı edildi. Bu kez de edilecek; tek farkla ki, asgari ücret 2015’ten 2016’ya %30 artmaktadır (Bu bir önceki yılda ilk 6 ayda %6 ve ikinci altı ayda %6 idi).

Özetlersek, asgari ücretteki bu artış “işçi sınıfının örgütlü mücadelesi” sonucu elde edilmemiştir. Dolayısıyla, işçilere, örgütlü mücadele dışı yollarla yaşam koşullarını geliştirme şansı olduğunu öğretmektedir. Bu bir aldatmacadır.

Kuşbakışı Sosyal Güvenlik

Kuşbakışı Sosyal Güvenlik

 

Prof. Dr. A. Gürhan Fişek

Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı

 

Ankara,Eylül 2015

 

İçindekiler

Giriş
1. Sosyal Güvenliğin İlkeleri
2. Toplumsal Risk Grupları
3. Çocuk Emeği
4. İnsana Verilen Değer
5. Osmanlı’da Güvence Arayışı
6. Bismarck öncesi Avrupa’da İnsanın Güvence Arayışı ve Bismarck’ın Adımı
7. 1929 Büyük Buhranı ve Ardından Geliştirilen Sosyal Politika Atılım : New Deal
8. İngiltere’nin Beveridge’i
9. 1920 Sonrası Gelişen Türkiye Modeli
10. Türkiye’de Sosyal Sigortaların Oluşumu ve Gelişimi
11. İLO’nun 102. No.lu Sözleşmesi ve onu İzleyen Gelişmeler
12. Ulusal Sağlık Politikası ve Toplum Hekimliği Yaklaşımı
13. Nüfusbilim ile Sosyal Güvenlik Arasındaki Köprü
14. Sakatların Sosyal Güvenliği
15. İş Kazaları ile Meslek Hastalıkları
16. Sosyal Güvenliğin Cinsiyeti
17. Sosyal Güvenliğin Finansmanı
18. Şili Sosyal Güvenlik Reformu
19. Sosyal Hizmetin Türkiye’deki Tarihçesi
20. Sosyal Yardımlar
21. 5510 Sayılı Yasanın Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri
22. 5510 Sayılı Yasanın Genel Sağlık Sigortası ile Hükümleri
23. Uluslararası Sosyal Güvenlik Hareketi
Okuma Listesi

Kitaba erişmek için tıklayınız.

 

Çalışma Yaşamında Sağlık Güvenlik

Çalışma Yaşamında Sağlık Güvenlik

 

Prof. Dr. A. Gürhan Fişek

Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı

 

Ankara,Şubat 2009

 

İçindekiler

ÖNSÖZ
GİRİŞ
1. İlk Emek Verenlere Saygı
2. Tüm Kötülükler Sizden Uzak Olsun
3. İşçi Sağlığı Güvenliğinin Çok Bilimli Karakteri
Birinci Bölüm:
İŞ KAZALARI
4. İş Kazalarında Yaklaşım
5. En Çok Görülen İş Kazası : Düşmeler
6. Her Yerde Merdiven Var
7. Makinelerin Tehlikeli Bölümleri
8. Mutfaktaki Kötülükler
9. Yangın Önlemleri
10. Parlayıcı-Patlayıcıdan Korunmak Gerek
11. İşyerinde Kimyasal Maddelerin Saklanması
12. İşyerlerinde Renklerin ve Etiketlerin Önemi
13. Küçük İşaretler ve Büyük Kazalar
14. İş Kazası Gibi Trafik Kazaları
İkinci Bölüm:
MESLEK HASTALIKLARI
15. Meslek Hastalıklarına Yaklaşım
16. En Sık Rastlanan Sağlık Sorunu : Bel Ağrısı
17. Gürültü : İstenmeyen Ses mi?
18. Titreşim (Sarsıntı) ve Sağlık
19. Tozlu İşler ve İşyerleri
20. Sıcak Ortamlarda Çalışmak
21. Soğuk Ortamlarda Çalışmak
22. Yüksek Basınç Altında Çalışmak
23. Düşük Basınç Altında Çalışmak
viii
24. Görünmez Tehlike – I : Bilgisayarlar
25. Görünmez Tehlike – II : Radyasyon
26. Görünmez Tehlike – III : Gazlar
27. Kurşun Gibi Ağır Metaller
28. Çözücüler
29. Kanserlerin Mesleksel Kökeni
30. Hem Mesleksel, Hem Bulaşıcı Hastalıklar
31. Çalışma Yaşamı ve Üreme Sağlığı
Üçüncü Bölüm:
SOSYAL BOYUT
(A) Yaşama İlişkin Olanlar
32. Sosyal Bir Hastalık : İşsizlik
33. Uzayan Çalışma Süreleri ve Sağlık
34. Gece Çalışması, Vardiya Çalışması ve Sağlık
35. Kara Delikler Denilen Yersiz Ödemeler
36. Kayıt-dışı Çalıştırma ve Kazalar
37. Yeni İstihdam Biçimleri ve Sağlık
38. Ergonomi ve Sağlık
39. Sakatlar ve İstihdam
40. Çalışanların Çocuklar İçin İşyerinde Bakım
41. İnsan ve Çevresi
(B) İşçi Sağlığı İş Güvenliği Yönetimi
42. Mevzuat ve Gelişimi
43. Yasalar ve Denetim
44. Bu Hekim Başka Hekim : İşyeri Hekimi
45. İşyerinde Mühendisin Güvenlik Görevi
46. İşçi Sağlığı Güvenliği Eğitimi, Her Derde Deva mı?
47. Akıl Akıldan Üstündür
48. En İyi Uygulamalar
49. Kurumsallaşma Düşü
50. Kaçırılan Fırsat mı? Altın Yumurtlayan Tavuğu Kesmek mi?
ix
51. Kurul mu, Kurum mu? Danışma mı, Sosyal Diyalog mu?
52. Uzmanlığa Saygı
53. Büyük Çıkmaz
Dördüncü Bölüm:
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI
54. Türkiye’nin İş Sağlığı Güvenliği Karnesi (2012)
55. İş Sağlığı Güvenliği Yasası
56. İş Sağlığı Güvenliği Yasası Sonrası Sağlık Gözetimi
57. İş Sağlığı Güvenliği Yasası Sonrası Çalışma Ortamının Gözetimi
58. İş Sağlığı Güvenliği Yasası Sonrası İşçi Katılımı
59. İş Sağlığı Güvenliği Yasası SonrasıKüreselleşmenin Çıkmazı : İşçi Sendikaları
SON SÖZ YERİNE :
GÖZ BAĞLARINI ÇÖZELİM
KAYNAKÇA
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ
FİŞEK ENSTİTÜSÜ ÇALIŞAN ÇOCUKLAR
BİLİM VE EYLEM MERKEZİ VAKFI’NI TANIYALIM

Kitaba erişmek için tıklayınız.

 

Halk Sağlığına Giriş

Halk Sağlığına Giriş

 

Prof. Dr. Nusret H. Fişek

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

Halk sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı

 

Ankara,1983

 

İçindekiler

Birinci Kitap
Genel Bilgiler
I. Hastalık ve Sağlık
II. Halk Sağlığı Bilimlerinin Doğuşu
III. Korucu Hekimlik İlkeleri
IV. Tedavi Hekimliğinde Gelişme Aşamaları
V. Sosyal Hekimlik
VI. İnsan Ekolojisi
VII. Hekimlikte Çağdaş Görüşler veAmaç

İkinci Kitap
Sağlığı Koruma Önlemleri
VIII. Çevre Sağlığı
IX. Bağışıklama
X. Beslenme
XI. Erken Tanı
XII. Aşırı Doğurganlığın Kontrolu
XIII. İlaçlama Koruma
XIV. Kişisel Hijyen
XV. Sağlık Eğitimi

Üçüncü Kitap
Sağlık Yönetim İlkeleri
XVI. Kamu Yönetimi İlkeleri
XVII. Sağlık Hizmetinde Örgütlenme
XVIII. Sağlık İnsan Gücü
XIX. Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı
XX. Sağlık Düzeyinin Ölçülmesi

Dördüncü Kitap
Türkiye’de ve Dünya’da Sağlık Hizmetleri
XXI. Türkiye’de Sağlık Hizmeti
XXII. Türkiye’de Sağlık Mevzuatı
XXIII. Türkiye’de Sağlık Düzeyinde Dün ve Bugün
XXIV. Gelişmiş Ülkelerde Sağlık Hizmeti
XXV. Uluslararası İş Birliği

Ekler
Halk Sağlığı konusunda ek kaynaklar
Yazarın diğer yazılarının listesi
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’nın diğer yayınları

Kitaba erişmek için tıklayınız.

 

AZERBAYCAN VE TÜRKİYE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ KARŞILAŞTIRMASI

AZERBAYCAN VE TÜRKİYE

İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ

KARŞILAŞTIRMASI

 

Latif SALİMOV

YÜKSEK LİSANS PROJESİ

Ankara, 2014

 

İçindekiler

GİRİŞ
1. BÖLÜM: ÜLKE SUNUMLARI
1.1. AZERBAYCAN
1.1.1. Azerbaycan’da İş Sağlığı Güvenliğinin Gelişimi
1.1.1.1. ASSC Dönemi İSG
1.1.1.2. 1991 Sonrası Dönem
1.1.2. İSG Örgüt Yapısı
1.1.3. İSG Alanında Varolan Yasal Düzenlemeler
1.1.4. İSG Uygulamaları ve Ortaya Çıkan Sorunlar
1.2. TÜRKİYE
1.2.1. Türkiye’de İş Sağlığı Güvenliğinin Gelişimi
1.2.1.1. 1980 Öncesi
1.2.1.2. 1980-2001 Dönemi
1.2.1.3. 2002 Sonrası Dönem
1.2.2. İSG Örgüt Yapısı
1.2.3. İSG Alanında Varolan Yasal Düzenlemeler
1.2.4. İSG Uygulamaları ve Ortaya Çıkan Sorunlar
2. BÖLÜM: SONUÇ VE ÖNERİLER
2.1.Sonuç ve Öneriler
KAYNAKÇA

Kitaba erişmek için tıklayınız.

 

GEÇERLİ, GÜVENİLİR VERİ PEŞİNDE KOŞTU

GEÇERLİ, GÜVENİLİR VERİ PEŞİNDE KOŞTU

29 Ocak 2014

Prof. Dr. Nusret H. Fişek ülkemiz nüfusbilimine katkı koyanları iki gruba ayırıyor. İlk grup olarak akademik kurumlarda çalışanları gösteriyor, çalıştıkları konular bağlamında onları tanıtıyor. İkinci grup olarak yaptıkları çalışmalar nedeniyle Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı (SSYB) ile Devlet Planlama Teşkilatı’nı (DPT) gösteriyor. Bu kurumlar içinden nüfusbilim konusundaki bilgilerimize katkıda bulunanlar arasında verdiği tek örnek Dr. Samira Yener oluyor1.

Dr. Fişek’in bu yargısının nedenini sorguladığımızda şunu görüyoruz. DİE ile SSYB nüfus konusunda gerçekten hiç kimsenin yadsıyamayacağı araştırmaları, çalışmaları ülkemize kazandırdılar. Ne var ki bu çalışmaların analizi konusunda aynı başarı nedense bu kurumların çalışanları tarafından gösterilemedi. Özellikle 1960 sonrasında her iki kurumun çalışmaları gerek akademik çevrelerin gerekse DPT çalışanlarının veri kaynağı haline geldi. Bu fırsatı kamu kurumlarında çalışanlar içinden en iyi değerlendirenlerden biri de nüfusbilim alanında Dr Yener oldu.

İŞ HİJYENİ & KİMYASAL ETKENLER

İŞ HİJYENİ

&

KİMYASAL ETKENLER

 

Mustafa Taşyürek

2014

 

İçindekiler

GİRİŞ

Tarihsel Süreç

İş Hijyeninin Önemi
1. İŞ (ENDÜSTRİ ) HİJYENİ
1.1. İş Hijyenistinin Görevleri
1.2. İş (Endüstri) Hijyeni Nedir ?
1.3. Çevresel Etkenler
1.3.1. Kimyasal etkenler
1.3.2. Fiziksel etkenler
1.3.3. Biyolojik etkenler
1.3.4. Ergonomik etkenler
2. KİMYASAL ETKENLERİ TANIMA
2.1. Kimyasal Etkenler ve Giriş Yolları
2.1.1. Solunum yolu ile
2.1.2. Deri absorbsiyonu ile
2.1.3. Sindirim yolu ile
2.2. Havada (Asılı Olarak) Bulunabilen Kirleticiler
2.2.1. SOLUNUM TEHLİKELERİ
A. Oksijence yetersiz atmosferler
B. İşyeri ortam atmosferinde bulunabilecel kirleticilerin zararları
1. Aerosoller (partiküller – tanecikler
2. Zehirli buhar ve gazlar
3. Bazı zehirli aerosoller ve gazlar
2.3. GAZLAR
A. Basit boğucu gazlar
B. Kimyasal boğucu gazlar
C. Tahriş edici gazlar
D. Sistemik zehir etkisi gösteren gazlar
2.4. TOZLAR
A. Fibrojenik tozlar
B. Toksik (zehirli) tozlar
C. Allerjik tozlar
D. Sıkıcı (inert) tozlar
2.5. Tütsü
2.6. Duman
2.7. Aerosol‘ler
2.8. Sisler
2.9. Endüstriyel Çözücüler
2.10. Malzeme Güvenlik Bilgi Formu
3. KİMYASAL ETKENLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
3.1. Gazlar ve buharlar
3.2. Dumanlar ve sis(mist)ler
3.3. Tozlar
4. KİMYASAL ETKENLERİN KONTROL YÖNTEMLERİ
4.1. Kullanılan zararlı maddelerin değiştirilmesi
4.2. İşlemin değiştirilmesi
4.3. Ayırma (izolasyon)
4.4. Nemli-ıslak- çalışma
4.5. Hava kirleticilerini kontrol etmek için havalandırma
4.6. İşyeri düzeni
4.7. Kişisel koruyucular
4.8. Solunum yolları koruyucularının seçimi
4.9. Çevre koşullarının sağlık kurallarına uygunluğu (sanitasyon) ve kişisel hijyen
4.10. Eğitim ve öğretim
4.11. Yeterli bakım proğramı
5. Endüstriyel Hijyen Kontrol Yöntemi (Özet)
6. Kaynaklar

Kitaba erişmek için tıklayınız.